Her insanın kendine has bir eyleme ve düşünme kudreti var, mesele bu kudreti fark etmek ve onu etik bir şekilde, yani kendimizle ve bizi çevreleyen dünyayla uygun bir karşılaşma içinde aktive edip geliştirmek.
Minör düşünce, bu meseleyi temel alıyor; kendimize has özelliklerimizi kaybetmeden kolektif ya da toplumsal bir yaşamın inşa edilebileceğini, hatta bu topluluk halinin bizim bireyliğimizi de güçlendirebileceğini öne sürüyor. Bu özelliğiyle de farklı bir varoluş tarzı, bir eyleme biçimi olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle son yıllarda dünyada ve ülkemizde minör oluşum ve eylemlilikler artış gösteriyor.
Bu dersin ilk kısmında minör düşünceyi niteleyen ya da bir düşünceyi / tavrı / yaklaşımı “minör” yapan temel özelliklere odaklanacağız. Etik, prefigüratiflik, içkinlik, tekillik, çokluk, etkinlik, temsil dışılık, süreç, oluş, rizom büyüme, neşe ve olumlama vb. birçok kavramı Spinoza, Nietzsche, Gabriel Tarde, Simone Weil, Gilles Deleuze gibi düşünürlerin felsefelerine başvurarak anlamaya / hissetmeye çalışacağız.
Dersin ikinci kısmında, minör düşüncenin pratiğine / siyasetine odaklanacağız; yaşamın her alanında varolabilen minör oluşum ve eylemliliklerden örnekleri inceleyeceğiz. Minör düşüncenin / eylemin nasıl bir etik yarattığını, insana neden ve nasıl iyi geldiğini, bireysel ve toplumsal ölçekte ne gibi etkiler ürettiğini ve bir arada yaşam için hem dönüştürücü hem de güçlendirici bir dinamizmi nasıl sahici kıldığını kavramaya çalışacağız.
Teorisi ve pratiğiyle “minör”den öğreneceğimiz çok şey var.
(Bu çalışmayı yeniden yapacağım vakit haberdar olmak isterseniz, şuraya isminizi ve e-posta adresinizi bırakabilirsiniz..)
Bu dersi daha önce alan bazı katılımcıların derse dair değerlendirmelerini aşağıda bulabilirsiniz.
Minör Düşünce / Ağustos-Eylül 2020
Bu ders beklentilerinizi karşıladı mı?
M. Y. : Tabii ki.
D. C. : Evet, bol bol.
D. A. : Aslında dersten beklentilerim kesin değildi. Fakat derslerin sonunda anladım ki katılmakla çok doğru bir şey yapmışım. Beni oldukça tatmin etti.
K. K. A. : Evet, kesinlikle.
C. Z. : Kesinlikle.
Sizce dersin eksik yönleri nelerdir? Bunlar nasıl geliştirilebilir?
M. Y. : Bence hiçbir eksik yönü yoktu.
D. C. : Bu dersin okullarda verilmesini çok isterdim. Fakat belki de insanlara Minör’ü düşünmeleri için kendi çabamızla kapılar açabiliriz onlara Minör’den bahsederek.
D. A. : Bence eksik hiçbir şey yok. Benim sorum üzerine anlattığınız Kant-Spinoza kıyasını dersin bir parçası olarak anlatmanız da mümkün. Tabii isterseniz.
K. K. A. : Ben dersin eksik bir yönü olduğunu düşünmüyorum.
C. Z. : Eksiklik aklıma gelmedi gerçekten… ama ayrıca yazarım aklıma gelirse… bilakis halen sürekli büyüyen serpilen bir şeyler var…
Bu derste en sevdiğiniz şey ne oldu?
M. Y. : Hocanın samimi üslubu ve ders sonrası yapılan hoş sohbet. Ve her soruyu sabırla dinleyip anlaşılır cevaplar verilmesiydi. Bazı zamanlarda çok sevdiğimiz bir hocaya soru sorduğumuzda kendi kişisel egosuyla sorularımızı küçümser ve her soruyu sorma cesaretinde olamayabiliyoruz ama bu derste hiç böyle bir duygu hissetmedim. Kendimi nasıl istersem öyle yansıtabileceğim bir platformdu.
D. C. : Daha önce başka alanlarda ve başka terimlerle okuduğum şeylere Batı Felsefesi bağlamında tekrar rastlamak. Bir de katılımcıların çeşitliliği, farklılığı da çok hoşuma gitti, çünkü farklı arka planlara sahip soru ve yorumlarıyla derse zenginlik kattılar. Dersinizi çok sevdim, bundan sonra da birçok dersinize katılmak isterim.
D. A. : Dersin doğası gereği her şeyi sorgulatan bir yapısı olması. Her soruya cevap niteliğinde fakat bir o kadar da daha derinine inmeye motive eden bir yapısının olması. Minör düşünce umarım yaşamaya devam eder. İnsanın ruhuna iyi gelen ve onu topluma dahil eden yapısı hayata umutla bakmamı sağladı. Ben de yapabildiğim kadarıyla Minör’ü yaşatmaya devam edeceğim. Her şey için teşekkür ederim ve bir başka karşılaşmamızı sabırsızlıkla bekliyorum.
K. K. A. : Yaptığımız sohbetler ve fikirlerin bu sohbetler ile gelişmesi. Her şey için teşekkür etmek istiyorum. Çok değerli zamanlar geçirdim sizin derslerinizde her şeyden önce kendime çok güzel şeyler kattığımı düşünüyorum ve yaşadığımız bu dönemde içinde bulunduğumuz tekil hayatı bir nebze olsun yıkan harika bir deneyimdi. Çok teşekkür ederim, daha iyi zamanlarda daha farklı fikirler ve sohbetlerle görüşmek dileğiyle, sağlıcakla ve mutlu kalın.
C. Z. : İyi hissettim… ders öyküleşti, oluştu… Şunu kastediyorum: ders kurgulama değildi, oluştu ve gerçekten iyi bir karşılaşmaydı…
Bu dersi birine tavsiye edecek olsanız, neler söylerdiniz?
M. Y. : Hayatımızda bir çok anda fikirlerimiz değişir ve gelişir ama kendimizin özgürleşmesi için hayatımızdaki temsilleri ve kimlikleri görüp onlardan kaçma fırsatı veren bir ders oldu. Öteki kavramını tamamen yok etmesi sayesinde aslında kendi içimizdeki ötekilerle de barışmamıza yol açar ve insanları sınıfsallaştırmadığımız için güzel karşılaşmalar yaratır.
D. C. : Bu dersi felsefe seven birine tavsiye edebilirim. Ona “Sakın kaçırma!” demek yeterli. Ama felsefe ile ilgilenmeyen siyasetçilere, aktivistlere, iş insanlarına ve araştırmacılara da tavsiye edebilirim; onlara “Senin alanın değil gibi görünüyor ama sana çok şey katacak, alanındaki çalışmalarını değiştirebilir, yeni bir bakış açısı kazandırır. Yenilenmek için buna katıl” derim.
D. A. : Bunu daha önce yaptım ve söylediğim şey, aslında önce kendi bakış açımızı değiştirmemizi sağlayan bir öğreti olduğu. Hayata ilgi ve merakla bakmamızı, üzerine düşünmemizi ve dertlerimiz üzerine kendimizce eyleme geçmemizi öneren bir düşünce minör düşünce.
K. K. A. : Kendine farklı bir bakış açısı kazandırmak istiyorsan kesinlikle almalısın.
C. Z. : Kafasını majöre saplamış bir deve kuşu değilsin. Dahası sen bir deve kuşu da değilsin. Hatta deve kuşları korktukları için kafalarını kuma gömmezler bile… Sadece yumurtalarını kontrol ederler. Bu gibi temsil düşüncesinden kaçma pratikleri ve küçük olanı duyumsayabilmeniz için tavsiye ediyorum.
Minör Düşünce / Şubat-Mart 2021
Bu ders beklentilerinizi karşıladı mı?
Ş. K. : Kesinlikle ve fazlasıyla.
Ç. A. : Evet. Ek olarak beklemediğim şeylerle karşılaştırdı.
A. P. G. : Kesinlikle çok ufuk açıcı oldu, hiç bir zaman tam olarak bir tarafta hissetmedim majör siyaset söz konusu olduğunda, hatta slogan atmakta çok zorlanırdım. Şimdi daha iyi anladım nedenini. Dersler dünyamı değiştirdi.
U. S. : Elbette.
Sizce dersin eksik yönleri nelerdir? Bunlar nasıl geliştirilebilir?
Ş. K. : Bence eksik bir yanı yok.
Ç. A. : Düşündüm ve bulamadım 🙂
A. P. G. : Hiç bir eksik yönü yoktu, naçizane dinleyip çok aktif katılamasam da sohbet-tartışma bölümleriyle de çok güzeldi.
U. S. : Ben son derece akıp giden bir süreç geçirdim. Teşekkür ederim.
E. Y. : Belki de doğrudan her hafta için bir okuma metni ya da kitap belirlenseydi, izlencedeki kaynakları bitirebilirdim. Rastgele başladım kaynakları okumaya ve kendi gevşekligim yüzünden bitiremedim 🙂 ama bu durum dersin değil benim eksik yönüm bence.
Bu derste hiç sevmediğiniz şey ne oldu?
Ş. K. : Hiç olmadı.
Ç. A. : Düşündüm ve bulamadım 🙂
A. P. G. : Herşey çok güzeldi, dersin saatinden içeriğine kadar.. Sadece teorik bilgim az olduğu için bazen makalelerde zorlandım ama o da çok değildi ve gerekliydi.
U. S. : Hiçbir Şey.
Bu derste en sevdiğiniz şey ne oldu?
Ş. K. : Samimi ortam, içtenlik, dayanışma ve farkındalık.
Ç. A. : Teori merkezli olmamasıydı. Her dersin sonunda uzun süredir arkadaşmışız gibi sohbet edebildik.
A. P. G. : Sizin ders anlatırkenki sesiniz, tonlamanız, tek tek vurgulamanız, deniz derya bilginiz, sevgi dolu olmanız ve arkadaşların ve sizin çok dostça olması. İlk çekinmeyi atıp öğrenmeye başlayabildim sayenizde. 🙂
U. S. : Çok güzel insanlarla tanıştım. İletişimimiz de devam ediyor. Okuma sürecime çok büyük katkısı oldu.
E. Y. : Samimiyet, saygı ve nezaket.
Bu dersi birine tavsiye edecek olsanız, neler söylerdiniz?
Ş. K. : İyi karşılaşmalarla inanan ve bu karşılaşmalar için çabalayan güzel insanlar topluluğu ve zengin okumalar.
Ç. A. : Lütfen bu derse katıl. Deneyimlemeni istiyorum.
A. P. G. : “Sevgiyi, paylaşmayı yaşam pratiği haline getirebilmek için dinlesen, katılsan ne güzel olur” derdim. 🙂
U. S. : Aslında tavsiye ettiğim kişiye göre değişir. Sanırım etrafımda keskin, sınırlarla örülmüş bakış açısına sahip çok insan var. Belki “izm”ler üzerinden kurulu alışık olduğumuz bakış açısından farklı, yeni şeyler söyleyen genç insanlar var. Bir dinlesene derim kendi kuşağıma.
E. Y. : Kesinlikle tavsiye ederim, alternatif bir düşünce sürecini hep beraber deneyimlemek adına son derece değerli olduğunu söylerim.
Söylemek istediğiniz başka bir şey?
Ş. K. : Dostluk en güçlü siyaset.
Ç. A. : Dersinize katılmak, sizi yakından tanımak ve yeni insanlarla tanışmak beni çok mutlu etti.
A. P. G. : Çok çok sevgilerimle. 🙂 gülümseyişiniz hep çiçeklensin..
U. S. : Seninle tanışmak ve bu derslere katılmak çok güzel benim için sevgili Onur Eylül. Her şey için tekrar teşekkür ederim.
E. Y. : İyi ki varsınız.